ERMAN TOROĞLU – SAYFALARCA YAZSAM YETMEZ
Futbol önemli bir iştir, laubaliliği kaldırmaz. Hele fizik gücün yoksa hiç olmaz. Şampiyonlar Ligi’nde Kopenhag, Galatasaray’dan çok daha fazla koşmuş. Yarım saat 10 kişi oynamasına karşın. Şayet güzel grupsan, düzgün futbolcuysan çok koştuğunda bu aşikâr olur. Âlâ grupsun koşmayacaksın, karşındaki kadronun gücü aşikâr, teknik adamı bir gün evvel ayrılmış ve sen onunla dalga geçmeye kalkıyorsun ve sonra da bu durumlara düşüyorsun. Bu türlü maçı alsan ne olur, almasan ne olur.
Dün akşamki olayda rejideki arkadaş dayanılmaz bir iş yaptı, durum kaçar kaçmaz Okan Buruk’u gösterdi. Sayfalarca anlatsan ve yazsan, Buruk’un o halini anlatamazsın lakin görürsün. Çok sonlandı ancak bir şey yapamadı. Bu şunu gösteriyor, Galatasaray grubunda bir otorite noksanlığı var.
Takım yapılan harcamaya nazaran, alınan isimlere nazaran âlâ futbol oynanmıyor. Okan, “Seyirci mutlu” filan dese de kıssa. Ben bu yazıyı yazarken dakika 86… Düşünebiliyor musunuz İstanbulspor’un atacağı golle skor 1-1’e gelse ne olur? Türkiye’de futbol neresinden bakarsan bak bir tuhaf. Hani kadrolarımızın hali belirli pekala alanların tabanları. TFF Lideri diyor ki; ‘Statların tabanı kulüplere ilişkin.’ Tamam da Olimpiyat Stadı’nın tabanı kime ilişkin, bir açıklama yaparlar mı?
ERMAN TOROĞLU – SAYFALARCA YAZSAM YETMEZ
Futbol önemli bir iştir, laubaliliği kaldırmaz. Hele fizik gücün yoksa hiç olmaz. Şampiyonlar Ligi’nde Kopenhag, Galatasaray’dan çok daha fazla koşmuş. Yarım saat 10 kişi oynamasına karşın. Şayet uygun grupsan, uygun futbolcuysan çok koştuğunda bu aşikâr olur. Yeterli kadrosun koşmayacaksın, karşındaki ekibin gücü muhakkak, teknik adamı bir gün evvel ayrılmış ve sen onunla dalga geçmeye kalkıyorsun ve sonra da bu durumlara düşüyorsun. Bu türlü maçı alsan ne olur, almasan ne olur.
Dün akşamki olayda rejideki arkadaş dayanılmaz bir iş yaptı, durum kaçar kaçmaz Okan Buruk’u gösterdi. Sayfalarca anlatsan ve yazsan, Buruk’un o halini anlatamazsın lakin görürsün. Çok sonlandı fakat bir şey yapamadı. Bu şunu gösteriyor, Galatasaray ekibinde bir otorite noksanlığı var.
Takım yapılan harcamaya nazaran, alınan isimlere nazaran uygun futbol oynanmıyor. Okan, “Seyirci mutlu” filan dese de öykü. Ben bu yazıyı yazarken dakika 86… Düşünebiliyor musunuz İstanbulspor’un atacağı golle skor 1-1’e gelse ne olur? Türkiye’de futbol neresinden bakarsan bak bir tuhaf. Hani kadrolarımızın biçimi belirli pekala alanların yerleri. TFF Lideri diyor ki; ‘Statların yeri kulüplere ilişkin.’ Tamam da Olimpiyat Stadı’nın tabanı kime ilişkin, bir açıklama yaparlar mı?
Büyük ihtimalle alanda boya var. Düşen futbolcu boyalı kalktı. İnşallah o denli bir şey yoktur. Hakemde fazla bir şey yok. Galatasaray futbol oynamıyor, İstanbul’un da eti aşikâr budu muhakkak. Tekrar birebir terane olacak, ulusal maç ortasında toparlanacaklar. Sonra devre ortasında… Bu bu türlü sürüp gidecek.
SERKAN KORKMAZ – CİDDİYET VE SAYGI
Galatasaray’ın güçlü dönemlerdeki en kıymetli motivasyonu olan sözcük, Ali Sami Yen Kapalı tribününün unutulmaz bir pankartıyla doğdu;
“KONSANTRASYON!” Dünkü maçta bunun yanında iki adede daha gereksinim vardı; “Rakibe saygı” ve “Ciddiyet”…Sadece birinci yarının sonunda Kerem – İcardi ikilisinin denediği(!) penaltı nedeniyle bu türlü konuşmuyorum.
Aynı ikili, takip eden durumda skoru 1-0’a getirmese bugün neler konuşulacaktı kim bilir? Maçın genelinde, Tete, Torreira, Kaan ve Boey üzere birkaç futbolcusu dışında rakibi küçümseyen, oyun disiplini ve izandan uzak bir takım(!) izledik.
İstanbulspor, pek çoğumuza nazaran ligin en zayıf kadrosu. Bu da yetmezmiş üzere kısıtlı imkanlarıyla düzgün iş çıkarmış hocasıyla yollarını ayırmış bir kulüp.
Büyük ihtimalle alanda boya var. Düşen futbolcu boyalı kalktı. İnşallah o denli bir şey yoktur. Hakemde fazla bir şey yok. Galatasaray futbol oynamıyor, İstanbul’un da eti muhakkak budu aşikâr. Tekrar tıpkı terane olacak, ulusal maç ortasında toparlanacaklar. Sonra devre ortasında… Bu bu türlü sürüp gidecek.
SERKAN KORKMAZ – CİDDİYET VE SAYGI
Galatasaray’ın güçlü dönemlerdeki en kıymetli motivasyonu olan sözcük, Ali Sami Yen Kapalı tribününün unutulmaz bir pankartıyla doğdu;
“KONSANTRASYON!” Dünkü maçta bunun yanında iki adede daha gereksinim vardı; “Rakibe saygı” ve “Ciddiyet”…Sadece birinci yarının sonunda Kerem – İcardi ikilisinin denediği(!) penaltı nedeniyle bu türlü konuşmuyorum.
Aynı ikili, takip eden durumda skoru 1-0’a getirmese bugün neler konuşulacaktı kim bilir? Maçın genelinde, Tete, Torreira, Kaan ve Boey üzere birkaç futbolcusu dışında rakibi küçümseyen, oyun disiplini ve izandan uzak bir takım(!) izledik.
İstanbulspor, pek çoğumuza nazaran ligin en zayıf kadrosu. Bu da yetmezmiş üzere kısıtlı imkanlarıyla güzel iş çıkarmış hocasıyla yollarını ayırmış bir kulüp.
Cimbom’un, topla oynamada ezici üstünlük kurduğu rakibine verdiği çok önemli konumlardan biri gol olsa bir çuval incir berbat olacaktı.
Bu şartta buna sebebiyet vermiş olacak Kerem ve İcardi’nin, üç puanı getirmiş olmaları pek çok şeyi halı altına süpürecek kuşkusuz. Pekala ya o gol olmasaydı?
Dün akşamki maçtan çıkartılacak çok ders var. “Doğru yolda” dediğim Galatasaray için erken umutlanmışım. Bu hafif çıkışlı, bol inişli grafik üç-dört hafta daha sürerse ağır bedeller ödenebilir.
Okan Hoca ve Galatasaray daha çok çalışmalı. Mevcut zihniyet ve performansla İstanbul’da, zayıf bir grubu yenerken bile soğuk terler döken bir oyuncu kümesinin teknik heyeti takkeyi önüne koymalı.
Keşke biri maçtan evvel G.Saray’a “beyaz forma giymeyin” deseymiş. Forma maç bittiğinde İrlanda ulusal kadro forması üzereydi. İcardi’nin havalı saçlarından sonra İstanbul’un çeşitli semtlerinde platin saçlı dayılar, çocuklar görmeye alışmıştık.
Torreira’nın yeşil saçları da sokaklarda moda olursa bunun bedelini kim ödeyecek?
Cimbom’un, topla oynamada ezici üstünlük kurduğu rakibine verdiği çok önemli durumlardan biri gol olsa bir çuval incir berbat olacaktı.
Bu şartta buna sebebiyet vermiş olacak Kerem ve İcardi’nin, üç puanı getirmiş olmaları pek çok şeyi halı altına süpürecek kuşkusuz. Pekala ya o gol olmasaydı?
Dün akşamki maçtan çıkartılacak çok ders var. “Doğru yolda” dediğim Galatasaray için erken umutlanmışım. Bu hafif çıkışlı, bol inişli grafik üç-dört hafta daha sürerse ağır bedeller ödenebilir.
Okan Hoca ve Galatasaray daha çok çalışmalı. Mevcut zihniyet ve performansla İstanbul’da, zayıf bir ekibi yenerken bile soğuk terler döken bir oyuncu kümesinin teknik heyeti takkeyi önüne koymalı.
Keşke biri maçtan evvel G.Saray’a “beyaz forma giymeyin” deseymiş. Forma maç bittiğinde İrlanda ulusal kadro forması üzereydi. İcardi’nin havalı saçlarından sonra İstanbul’un çeşitli semtlerinde platin saçlı dayılar, çocuklar görmeye alışmıştık.
Torreira’nın yeşil saçları da sokaklarda moda olursa bunun bedelini kim ödeyecek?
LEVENT TÜZEMEN – FANTEZİ PENALTI
Kerem ile İcardi’nin “Kerem sen at. Yok İcardi golü gel sen at” biçimindeki fantezileri sonucunda kaçan ikram penaltısı iki kankanın kalitelerine yakışmadı.
Okan Buruk’un yüzünden düşen bin modüldü ve bence öfkesini içine akıttı. Futbolda laubaliliğe yer yok. Ayrıyeten penaltıda yapılan fantezi rakip oyunculara da saygısızlık manasına gelir.
Eğer Galatasaray skor olarak çok farklı önde olsa “Fantezi penaltı” su kaldırabilir. İstanbulspor güç olarak Galatasaray’a baş tutacak halde değildi. Boey, Tete, Mertens üçlüsü sağ kanatta atak manasında pas birlikteliği kurdu ancak tesirli ataklar olmadı.
İki net konumu gol yapamayan Mertens’in bir şutunda top üst direkte patladı. Boey’in bindirmelerine Tete vakit zaman pas kalitesiyle takviye vermeye çalıştı.
Kanatlardan yapılan ortalar bence İcardi’ye nazaran yapılmıyor.
İcardi gol için kâfi beslenemiyor.
Boş kaleye penaltıyı makus bir vuruşla kaçıran İcardi’nin attığı gol ise vuruş kalitesinin belgesiydi.
Galatasaray kazandı lakin oyun olarak ritmini yakalayamadı.
LEVENT TÜZEMEN – FANTEZİ PENALTI
Kerem ile İcardi’nin “Kerem sen at. Yok İcardi golü gel sen at” halindeki fantezileri sonucunda kaçan ikram penaltısı iki kankanın kalitelerine yakışmadı.
Okan Buruk’un yüzünden düşen bin modüldü ve bence öfkesini içine akıttı. Futbolda laubaliliğe yer yok. Ayrıyeten penaltıda yapılan fantezi rakip oyunculara da saygısızlık manasına gelir.
Eğer Galatasaray skor olarak çok farklı önde olsa “Fantezi penaltı” su kaldırabilir. İstanbulspor güç olarak Galatasaray’a baş tutacak halde değildi. Boey, Tete, Mertens üçlüsü sağ kanatta atak manasında pas birlikteliği kurdu lakin tesirli ataklar olmadı.
İki net konumu gol yapamayan Mertens’in bir şutunda top üst direkte patladı. Boey’in bindirmelerine Tete vakit zaman pas kalitesiyle takviye vermeye çalıştı.
Kanatlardan yapılan ortalar bence İcardi’ye nazaran yapılmıyor.
İcardi gol için kâfi beslenemiyor.
Boş kaleye penaltıyı makus bir vuruşla kaçıran İcardi’nin attığı gol ise vuruş kalitesinin belgesiydi.
Galatasaray kazandı lakin oyun olarak ritmini yakalayamadı.
Lucas, Oliveria, Mertens üçlüsünün ahengini Lucas, Kerem Demirbay, Tete üçlüsünü şimdi yakalayamadı. Futbolcuların birlikte oynama konusunda acemilik yaşıyor.
Boey fevkalade oynuyor, Lucas savaşıyor. Kerem ile İcardi birlikte oynamaya ihtimam gösteriyor.
Zaha ise çok etkisiz. Angelino şaşırtmaya devam ediyor. İspanyol sol bekin şimdi beklenen ortalarını ve sert şutlarını göremedik.
Bakambu’nun imgesi Seferovic’e benziyor. Ayrıyeten Bakambu’nun Barış Alper Yılmaz atak yaparken rakip oyuncuya faul yapması akıl tutulmasıydı.
Lucas, Oliveria, Mertens üçlüsünün ahengini Lucas, Kerem Demirbay, Tete üçlüsünü şimdi yakalayamadı. Futbolcuların birlikte oynama konusunda acemilik yaşıyor.
Boey fevkalade oynuyor, Lucas savaşıyor. Kerem ile İcardi bir arada oynamaya itina gösteriyor.
Zaha ise çok etkisiz. Angelino şaşırtmaya devam ediyor. İspanyol sol bekin şimdi beklenen ortalarını ve sert şutlarını göremedik.
Bakambu’nun imgesi Seferovic’e benziyor. Ayrıyeten Bakambu’nun Barış Alper Yılmaz atak yaparken rakip oyuncuya faul yapması akıl tutulmasıydı.
